Uluslararası Türk Dünyası Modernleşmesi III: Türk Dünyasında Ceditçilik (TDM 2025) Sempozyumu'na Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Rusya Federasyonu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başta olmak üzere birçok ülkeden üniversite rektörleri, akademisyenler ve “Ceditçilik” üzerine çalışmalar yapan bilim insanları katıldı.

Açılış oturumunda konuşan Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve Ege Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yılmaz Özkaya, Ceditçilik hareketinin Türk dünyası için taşıdığı tarihsel öneme dikkat çekti.

Özkaya, eğitimci ve yazar İsmail Gaspıralı’nın öncülüğünde başlayan “Usul-i Cedit” okullarının, Türk topluluklarının aydınlanmasında devrim niteliğinde bir rol üstlendiğini vurguladı.

Etkinlikte söz alan Taşkent Ekonomi ve Pedagoji Üniversitesi Rektörü Prof. Şekerboy Canikulov, Yunus Reçebi Ulusal Müzik Sanatı Enstitüsü Rektörü Prof. Eldor Şermanov, “Cedit” gazetesi Baş Editörü İqbol Mirza ve Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Nizami Gencevi Edebiyat Enstitüsü Bölüm Başkanı Dr. Almaz Ülvi Binnetova; Ceditçilik düşüncesinin Türk dünyasındaki etkileri ile Özbek aydını Mahmudhoca Behbudi’nin eğitim, yayıncılık ve toplum hizmetlerindeki katkılarını değerlendirdi.

Sempozyumun akademik oturumlarında, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi (AMEA) Nizami Gencevi Edebiyat Enstitüsünden Prof. Bedirhan Ahmedov, AMEA Abbasgulu Ağa Bakıhanov Tarih ve Etnoloji Enstitüsü’nden Gülşen Kengerli, KKTC Lefke Avrupa Üniversitesi’nden Doç. Nazim Muradov ve doksandan fazla katılımcı bildirilerini sundu.

Sempozyumun sonunda katılımcılar, Semerkand şehrini ziyaret etti ve Taşkent’in tarihi ve kültürel mekanlarını gezerek programı tamamladı.

Katılımcılar, bu tür bilimsel platformların Türk dünyası ülkeleri arasındaki akademik iş birliğini güçlendireceğini, ortak tarih bilincinin gelişmesine katkı sağlayacağını ve yenileşme fikrinin çağdaş anlamda yeniden yorumlanması için yeni kapılar açacağını ifade etti.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen sempozyum, Türk dünyasının ortak kültürel mirası ve modernleşme tarihine ışık tutması bakımından büyük önem taşıyor.